Jump to Navigation
Yusuf Ziya Bahadınlı
Ana Sayfa
Biyografi
Fotogaleri
Belgesel-Video-Ses
Kitaplar
Hakkında Yazılanlar
Türkçe Deyimler Sözlüğü
Atasözleri Sözlüğü
Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara
Değme (dokunma) sarhoşa, yıkılana kadar gitsin.
Yanlışını, uyarılara aldırmadan sürdüren kişiye dokunmayın, bir gün cezasını çeker.
Cam canla ölçmeli.
İnsan, kendine yapılmasını istemediği şeyi başkasına yapmamalıdır.
Altının kıymetini (kadrini) sarraf bilir.
Bir şeyi, o konuda uzman olan kimse daha iyi bilir.
Utanma pazar, dostluğu bozar.
Dostlar arasında yapılan alışverişte açık konuşulup iş sağlam tutulmazsa dostluk bozulabilir.
Açın gözü ekmek teknesinde olur.
İnsanı ilk ve en çok düşündüren şey geçim kaygısıdır.
Sana vereyim bir öğüt, kendi ununu kendin öğüt
Kendi işini kendi yapmak kadar zevkli bir uğraşı yoktur. Elden geliyorsa, zaman ve imkân varsa... Kurda, ‘neden boynun (ensen) kalın’ demişler, ‘işimi kendim görürüm de ondan’ demiş.” atasözüyle yakın anlamlıdır.
Etek öpmekle dudak aşınmaz.
Önemli bir iş için ricada bulunmak, dahası var, yalvarmak, insanı küçültmez. / “El öpmekle ağız aşınmaz” atasözüyle eşanlamlıdır.
Adam adamın şeytanı.
Bak: “İnsan insanın şeytanıdıh”
Veresiye (borca) şarap içen iki kez (kere) sarhoş olur.
Borca alışveriş yapan biri, borcunu ödeyemez, faiziyle borç artar üzülür; İkincisi, borcunu ödeyememenin verdiği sıkıntıya ayrıca üzülür.
Herkes ektiğini biçer.
İnsan, topluma yaptığı hizmet ölçüsünde karşılık görmelidir. Hizmeti geçemeyen insanın toplumdan bir şeyler beklemesi gereksizdir. / “Ne ekersen onu biçersin”, “Her ne doğrarsan aşına, o çıkar kaşığına”, “Çanağa ne doğrarsan kaşığına o çıkar” atasözleriyle eşanlamlıdır.
Pages
«
‹
…
32
33
34
…
›
»