Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara

Her şeyin yenisi dostun eskisi.
Yıllarca tanınmış, denenmiş, bir çeşit dostluk sınavı vermiş eski dostluğun günden güne kuvvet ve değer kazandığını, önemini anlatır.
“Eskidikçe artar dostluğun kıymeti Hiç bir zaman eski dost düşman olmaz.” (Merdumi)
Gülme komşuna gelir başına.
Birinin başına gelen hoş olmayan bir hale gülmemek gerekir. Çünkü birinin başına gelen hal, bir başkasınınkine de gelebilir.
“Hayır, şer her neyse gülse bir âdem Güldüğü başına gelir demişler.” (Dervişi) / “Şimdi de tutturmuş seninki / Başımı sokacak ev isterim diye Tutgunsun, vereceksin ister istemez Gülü seven katlanır dikenine.”
Bin nasihattan bir musibet yeğdir.
Bir insana en iyi dersi başına gelen felâket verir.
Aç arslandan tok domuz yeğdir.
Aç, iyi yaradılışlı, iyi huylu olsa bile tehlikelidir. İnsanların karnı doyunca, kötü yaradılışlı olsa da iyi olma gereğini duyarlar.
Yarası olan gocunur.
Suç işleyen kimsenin alıngan olduğunu, o konuda her söylenen sözün kendisi için söylendiğini sandığını anlatır.
Var ne bilsin yokun halinden.
Bak: “Tok acın halinden bilmez.”
İven kız ere varmaz, varsa da baht bulmaz.
Bir işte başarılı olmak için zamanı iyi ayarlamak gereklidir.
Göz görür, gönül ister.
Bak: “Göz gördüğünü ister.”
Çok bilen (çok söyleyen) çok yanılır.
Çağımızda her şeyi bilmek imkânsızdır. Bilim gelişmiş, teknik ilerlemiş; tıp, uzay araştırmaları, inanış ve görüşlerde değişiklik yapmıştır. Böyle bir çağda kişi, her şeyi aynı ölçüde bilemez. “Ayaklı kütüphane” deyimi artık gerilerde kalmıştır. Her şeyi bildiğini söyleyen yada o yollu konuşan, bir şey bilmeyen yada tam bilmeyen, dolayısıyla yalan kişidir.
“Tecrübe ehli [1] bunu böyle bilir Kim ki çok söyleye ol çok yanılır.” (Atayi) / “Meclisde sakin ol eyleme sohbet Çok söyleyen çok yanılır demişler.” (Dervişi)
Sık gidersen dostuna, yatar arka üstüne.
Bak: “Seyrek git sen dostuna, kalksın ayak üstüne.”

Pages