Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara

Dizleri kesilmek
Dizlerinde derman kalmamak.
El üstünde tutmak
Bir kimseye çok saygı ve sevgi göstermek.
Koltuğu kabarmak
Övülmekten zevk duymak.
Ayak takımı
Düşük, eğitim görmemiş kimse.
Çıfıt çarşısı
Kötü niyetli kimselerin bulunduğu yer. (*)
“Çıfıt” sözcüğü, “Yahudi” anlamında olup Arapça “Yehud”dan Farsça’ya “cuhud”, Farsça'dan Türkçe’ye de “çıfıt” olarak geçmiştir. “Çıfıt çarşısı”, kötü niyetli kimselerin bulunduğu yer anlamında, daha çok birine hakaret etmek için söylenir. Zahmeti çok bir hayat süren insanlar için “çile doldurmak” deyimi kullanılmaktadır. Ayrıca bir olay, bir şey karşısında sabn kalmamış, dayanma gücü tükenmiş kimseler için de “çileden çıkma” deyimi söylenir. Eskiden bir tarikata girebilmek için kırk gün, kırk gece bir odaya kapanıp ibadet etmek gerekirdi. Kimseyle konuşmamak, çok az şey yemek şarttı. Bedene bir çeşit eziyet edilen bu devreye “çile doldurmak” denirdi. Kelimenin asıl yazılışı, “çille”dir, Farsçadır. Bu da kırk anlamında “ihl”den gelmektedir. Çile, eskidenberi uygulanagelen bir devredir. Her dinde, mezhepte, tarikatlarda vardır. Mevlevilikte dergâhın türlü hizmetlerinde çalışılır. Bu durum bin bir gün sürer. Bu zamanı dolduran kimse bir Mevlevi olmuştur artık.
Boyacı küpü
Acele yapılan iş.
Gözü dönmek
Fazla bir hırsla ne yaptığını bilmemek.
El altında
Gizlice.
Yuvarlanıp gitmek
Geçinip gitmek.
Ağzını aramak
Konuşturarak ağzından söz almak.

Pages