Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara

Parayı veren düdüğü çalar.
İnsanların parayla ç/ok şey elde ettiklerini; paranın her şey olmadığı halde, her işin başında görüldüğünü, her şeyden üstün tutulduğunu anlatır.
“İşte şu âdemler düdüğü çalar Evvelce parayı veren demişler.” (Refiki)
Aç tavıık, kendini arpa (buğday) ambarında sanır (düşünde darı görür).
Ulaşmak istedikleri şeylere, çalışarak, mücadele ederek varmak yerine, hayal kurmakla yetinenler için söylenir.
Yavaş atın tekmesi (çiftesi) yavuz olur.
Sessiz, uslu görünen kimi insanlar bir haksızlık karşısında çevresini şaşırtacak şekilde tepki gösterebilirler.
Dost acı söyler (dost sözü acıdır).
Karşısındakini üzmemek için doğruları gizlemek, yanlışları doğru görmek ve göstermek “nezaket” sanılmaktadır. Oysa üzmeden, kırmadan da doğrular söylenebilir. Ayrıca, doğrular ne pahasma olursa olsun söylenmelidir. İlk anda üzülen, kırılan kimse, bir süre sonra söylenenden yararlanacaktır. Hele dostlar arasında doğrular, söylenişi acı da olsa ortaya konulmalıdır.
Araba devrilince yol gösteren çok olur.
İş işten geçtikten sonra verilen öğüdün gereksizliğini, bir değeri olmayacağını anlatır.
Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp.
Çalışma olanağı olup da çalışmayanları kınayan bir sözdür. Çünkü tembellik, topluma büyük zarar veren bir hastalıktır.
Demir nemden, insan gamdan çürür.
Bak: “Duvarı nem, insanı gam yıkar.”
Cemaat ne kadar çok olsa imam gene bildiğini okur.
Bak: “Cami ne kadar büyük olsa, imam gene bildiğini okur.”
Cam canla ölçmeli.
İnsan, kendine yapılmasını istemediği şeyi başkasına yapmamalıdır.
Dokuz ölç, bir biç.
Bir işi yapmadan önce çok düşünmenin gereği anlatılır.

Pages