Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara

Açma sırrını (sırrını açma) dostuna, o da söyler dostuna.
Bak: Sırrını açma (açma sırrını) dostuna, o da söyler dostuna.
Tebdil-i mekânda ferahlık var.
Başka yerleri de görmek insanı bilgi sahibi yapar, geliştirir, sevindirir.
Gün (ay) var yılı besler, yıl var günü (ayı) beslemez.
Ticaretin belli bir ölçüsü yoktur. Fırsatlar, imkânlar; ticareti yapan kişinin zekâsı, yeteneği, diğer insanlara ve topluma bakış açısı, düzendeki yeri ticaretin biçimini belirler. Kimi zaman çok az kazanıldığı halde, kimi zaman da kısa bir süre içinde milyonlar kazanmak olağandır.
Acele işe şeytan karışır.
Bir iş, belli bir süre içinde yapılır. Süre uzatılırsa iş gecikir; acele edilir, süre kısaltılırsa karışıklık olur. Hem istenilen sonuç alınamaz, hem daha da gecikilmiş olur. Akılla, sınanmış yollarla yapılırsa, kısa zamanda amaca ulaşmak elbette iyidir.
“Erişir menzil-ü maksuduna aheste giden Tiz-i reftarolanın pay ine dâmen dolaşır. “ (Hatemî)
El eliyle yılan tutulur.
Kişi kendi işini kendi yapmalıdır.
Sona kalan dona kalır.
Bir şeyi zamanında almayan, sonra o şeyin tükendiği, zamanı geçtiği anlaşıldığında büyük üzüntü duyar.
Ecel geldi cihana, başağrısı bahane.
“Ölümlerde bir sebep aranır, oysa ölecek kişinin alnına ne zaman öleceği önceden yazılmıştır” inancını anlatır.
“Sıtmadan, frengiden, veremden Bıktık tavuk gibi ölmekten Çoktan çıktı başağrısı Ecele bahane olmaktan.” (Rıfat Ilgaz)
Aslan kocayınca sıçan deliği gözetir.
Büyük işler yapmış bir kimse, yaşlanınca küçük işlerle yetinir.
Evvel can, sonra canan.
İnsan ister istemez önce kendini, sonra da sevdiği kimseyi düşünür.
“Cihanı can ile bulmuş kamular Demiş can bir cihan iki ulular.” (Güuahi)
Erkek koyun kasap dükkânına yakışır.
'İnsanın erkek olması önemli değildir'' sorumluluğunu bilmelidir.'

Pages