Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara

Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz.
Başkasına güvenerek yapılan işler olumlu sonuç vermez. Kendine güvenmek, başkalarına elaçmamak, kendi kendisinin efendisi olmak en doğru yoldur.
Güzele ne yaraşmaz (yakışmaz).
Güzel şeyin güzel görünmesi için fazla bir zahmete gerek yoktur. Güzel, ne giyerse yakışır.
Kös dinleyen davula kulak vermez.
Büyük işler yapan küçüğe aldırmaz.
Zırva tevil götürmez.
Saçma bir fikri, başka bir anlam vererek savunmak isteyenler için söylenir.
Kürkü orak vaktinde, orağı kürk vaktinde.
Her şeyin bir ucuz zamanı vardır. Örneğin kürkü yazın, orağı ekin mevsimi olmayan kışın almalıdır.
Ateşle barut bir yerde durmaz.
Bir arada bulunması tehlikeli sonuç doğurabilecek şeyleri ayrı ayrı tutmalıdır.
Zaman sana uymazsa, sen zamana uy.
İnsanla yaşadığı çağ arasında bir uygunluğun gereğini anlatır. Bir örnek: bir kimse kalkar da aya gitmenin günah olduğunu söylerse, aya gitmekten vazgeçilmeyeceğine göre, bu kimsenin gülünç duruma düşmemesi için fikrini değiştirmesi gerekir.
“Zaman uymayınca sen uy zamana.” (Mengûşi) / “Veysel ne durursun herkes gidiyor Zaman uymaz sen zamana uy diyor Fen çok büyük kerameti yutuyor Uyan bu gafletten uyuma yurttaş.” (Âşık Veysel)
Herkesin geçtiği köprüden sen de geç.
Denenmiş şeye güven duymanın gereğini anlatır.
Ne yavuz ol asıl, ne yavaş ol basıl.
Zarar verebilecek aşırı girişimlerden sakın; bir de her türlü işinde çok gerilerde kalma.
“Ne yavaş ol basıl, ne sert ol asıl Yorganına göre ayağın kösül.” (Mengûşi)
Çömlekçi suyu saksıdan içer.
İnsan kendi olanakları içinde; görgüsü, beğenisi ölçüsünde davranır.

Pages