Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara

Gelene git denilmez.
Kendiliğinden gelen bir konuk kovulmaz. İstemeden verilen güzel bir şey geri çevrilmez.
Gönül verme evliye eve gider unutur.
Bir insanın, iki kimseyi aynı ölçüde sevemeyeceğini anlatır.
Öfkeyle kalkan zararla (ziyanla) oturur.
Öfke insanı rahat düşünebilmekten alıkoyar. Enine boyuna düşünülmeyen bir konuda yanılmak her zaman olabilir ve sonuçta büyük zararlar doğar. / “Keskin sirke kabına (küpüne) zarardır” atasözüyle eşanlamlıdır.
İki gönül bir olunca samanlık seyran olur.
Birbirini seven kimselerin rahatsızlığa seve seve katlanabileceklerini, ayrıca rahatsız şeylerin pek rahat ve sevimli geldiğini anlatır.
Mart ayı dert ayı.
Yoksul kimselerin kış ortasında yiyecek ve yakacak sıkıntısı çektiklerini anlatır.
“Şubat hastalıkla geçti Mart ayı dert ayı Kan kusmayı öğretti Anamıza oğlumuza.” (Behçet Necatigil)
Amcam dayım, herkesten aldım payım.
Akrabalıkların genellikle insana yâr olamayacağını, akrabalıktan doğan ilişkilerin belli bir sınırı aşamayacağım anlatır.
Son pişmanlık fayda vermez.
Olan olduktan sonra pişman olmak, üzülmek sonucu değiştirmez.
“Usul bilen Umurunda yorulmaz Son ki peşimanlık faide vermez.” (Mengûşi) / “İhmal etme maslahatın tez bitir Dona kalır sona kalan demişler.” (Lütfi)
Varım veren utanmamış.
İmkânları sınırlı olan bir kimsenin bir işe küçük bir oranda katılmasının hoş karşılanması için söylenir.
Baba koruk (ekşi elma) yer, oğlunun dişi kamaşır.
Bir kimsenin yaptığı kusur yada kötülük yalnız kendini ilgilendirmemektedir. Toplum, değil böyle bir kimseyi, bu kimsenin çocuklarını bile hoş görmemektedir. Topluma yararlar sağlayan bir kimse ise, yararı anlaşıldığı zaman, toplumca baştacı edilmekte, böyle bir kimsenin yakınları bile aynı saygıyla selâmlanmaktadır. / “Baba eder, oğul öder” atasözüyle eşanlamlıdır.
Paran çoksa (borcun yoksa) kefil ol, işin yoksa şahit oL
Bak: “Param seni vereyim de mi düşman olayım, vermeyeyim de mi düşman olayım? Vermeyeyim de düşman olayım.”

Pages