Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara

Son pişmanlık fayda vermez.
Olan olduktan sonra pişman olmak, üzülmek sonucu değiştirmez.
“Usul bilen Umurunda yorulmaz Son ki peşimanlık faide vermez.” (Mengûşi) / “İhmal etme maslahatın tez bitir Dona kalır sona kalan demişler.” (Lütfi)
Ölüm gelmiş bu cane, baş ağrısı bahane.
Bak: “Ecel geldi cihana, baş ağnsı bahane.”
Et tırnaktan ayrılmaz.
Yakın akrabalıklar arasındaki bağın her zaman sağlam olduğunu anlatır.
Akıllan pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklım almış (beğenmiş).
İnsanlar her an birer davranış içindedirler. Bilerek, severek yaparlar. Genellikle kendi istekleriyle akıllarıyla yaptıkları için akıllarını beğenirler.
Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme.
Aranmayan, fazla istenen bir kimse değildir. Bu bakımdan ancak çağrılı yere gitmeli, çağrılmadan gitmemelidir.
“Çağrılmadık yere ayağın atma Davetli varanın yeri dar olmaz.” (Bedri) / “Varma çağrılmadığın yere köpek gibi hemen Kovmasınlar seni meclisde sakil olma sakın.” (Havayi)
Öküze boynuzu yük olmaz.
İnsanlar yakınları için bir çıkar beklemeden ilgilenir, onlar için yaptığı işi yüksünmezler
Ana kızma taht kurmuş, baht kuramamış.
Ana kızını iyi yetiştirebilir, ama daha sonraki yaşamını kızın kendisi sürdürmelidir, ananın ilgisi bir yere kadardır.
Keçide de sakal var (Sakal keçinin de var).
Yaşla, kıyafetle insan büyük olmaz.
Sirkesini, sarımsağını sayan paçayı yiyemez.
Bir işi yapacak kimse, o işin gerektirdiği her türlü hazırlığı yapmalıdır. Doğacak türlü zararı önceden göze almalıdır.
Dilenciye borçlu olma, ya düğünde ister ya bayramda.
Seviyece düşük kimselerle ilişki kurmamalıdır, insanın onurunu kırıcı davranışta bulunabilir.

Pages