Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara

Sarımsağı gelin etmişler, kırk gün kokusu çıkmamış.
İnsanlar kısa zamanda anlaşılmaz. Bir kimse hakkında hemen bir yargıya varmak kişiyi, yanıltabilir. Bir de kusurlarını iyi saklayan biri, insanı daha çok yanıltabilir. Beklemek gerek. / “Kötü bir şey ne denli gizlenirse gizlensin bir gün açığa çıkar.”
Arık ata kuyruğu da yüktür.
Zayıf insanın kendisine de bir yaran yoktur.
Emanete hıyanet olmaz.
Geçici bir süre için bakılmak yada korunmak üzere birine teslim edilen bir şeye zarar vermenin bağışlanmaz davranış olduğunu anlatır.
“Emanete hıyanetin yok ise Ne gezer kalbinde gam ile tasa.” (Bir Destandan)
Diken battığı yerden çıkar.
İnsana gelen zararın nereden geldiğini iyi görmek, bilmek gerekir; ancak o zaman giderilebilir.
Denize düşen yılana sarılır.
Düşülen güç durumdan kurtulmak için her çareye başvurmanın olağan olduğu anlatılır.
“Sarılır denize düşen yılana.” (Hav ay i) / “Derdini söylemeyen hastaya timar olmaz.” (Sâbit)
Çok havlayan köpek ısırmaz.
Her şeyi, her sorunu sözle çözmek isteyenden iş çıkmaz anlamında söylenir.
İtle (köpekle) dalaşmaktan çalıyı dolaşmak yeğdir.
Kötü kimselerden uzak durmanın gereğini anlatır.
'“Kendini hıfzeyle dalanına ite Ondan da çalıyı dolan demişler.” (Refiki)'''
Korkak bezirgan ne kâr eder, ne ziyan.
Bir iş yaparken cesur olmanın gereği anlatılır.
Emanet eşeğin yuları gevşek olur.
Emanet bir şeyin çabuk elden çıkacağını, yerine çabuk verilmesi gerektiğini anlatır.
Son pişmanlık fayda vermez.
Olan olduktan sonra pişman olmak, üzülmek sonucu değiştirmez.
“Usul bilen Umurunda yorulmaz Son ki peşimanlık faide vermez.” (Mengûşi) / “İhmal etme maslahatın tez bitir Dona kalır sona kalan demişler.” (Lütfi)

Pages