Jump to Navigation
Yusuf Ziya Bahadınlı
Ana Sayfa
Biyografi
Fotogaleri
Belgesel-Video-Ses
Kitaplar
Hakkında Yazılanlar
Türkçe Deyimler Sözlüğü
Atasözleri Sözlüğü
Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara
Gölge etmek
Engel olmak. (*)
Bir fayda beklenmeyen, yalnız zararlarının gelmemesi istenen kimseler için “gölge etme başka ihsan istemem” deriz. Büyük İskender devrinde yaşayan ünlü Yunan filozofu Diyojen’i tanımayan yoktur. Diyo- jen’e göre, erdemli kişi, nefsine hâkim olan insandır. Bunun için de ihtiyaçları azaltmak gerekmektedir. Bu yüzden Diyojen, yazın kumlar, kışın karlar arasında çıplak ayakla gezer ve bir tek örtüye sannırdı. Eşyası bir fıçı, bir değnek, bir torbadan ibarettir. Su çanağını da bir gün bir çocuğun avucuyla su içtiğini görerek “bu çocuk bana ders veriyor” diye fırlatıp atar. Ayrıca, Eflâtun'un derslerinde insanı, “iki ayaklı ve tüysüz bir hayvan” diye tarif ettiğini işitince, tüyleri yolunmuş bir horozla ortaya çıkarak “İşte Eflâtun’un insanı” demesi; gün ortasında elinde fenerle dolaştığım görenlerden soranlara, “adam arıyorum” demesi ünlüdür. Bir gün Büyük İskender, fıçısında güneşlenen Diyojen’in önünde durarak, bir şey isteyip istemediğini sorar. Diyojen: “Güneşime engel olmamanı isterim!” cevabını verir. Bu söz, 1869'da ülkemizde ilk defa çıkan haftalık mizah gazetesinin başlıkları altında Ali Bey tarafından şöyle mısralaştınlarak yazılmıştı: “Gölge etme, ihsan istemem!” Halk bir de “başka” kelimesi ekleyerek daha vezinli bir şekle sokmuştur: “Gölge etme, başka ihsan istemem.”
Ele vermek
Suçluyu haber vermek.
Sarmaş dolaş olmak
Sarılıp kucaklaşmak.
Gözü açık
Becerikli.
Hevesini almak
Bir şeyden doymak.
Tut kelin perçeminden
Borcunu ödeyemeyecek durumda olanlar için söylenir.
Göz koymak
Bir şeyi elde etmek isteği.
Bir yiyip bin şükretmek
Halinden memnun olmak.
Saçını süpürge etmek
Kadınların çok fedakârca çalıştığı anlatılmak istendiğinde söylenir. (*)
Canla başla çalıştıkları halde bir türlü yara- namayan kimi kadınlar “saçımı süpürge ettim” diye dert yanar, değerbilmezleri kötülerler. Eskiden kadınlar saçlarını kısa kesmezlerdi. En uzun saç, en güzel saç sayılırdı. Kadın, yer süpürmek için eğildiğinde arkadan örülü saçlar öne düşer ve bir süpürge gibi yerde sürünür- Pek tanınmayan kimseler için “sarı çizmeli Mehmet Ağa” deyimi kullanılır. San çizmenin moda olduğu bir devirde büyük şehirlerden birinde bir ağa varmış. Konağının üst katlanndan birinde oturur, pencereden çevreyi seyredermiş. Bir ara yoldan geçenler içinden bir tanıdığını görür gibi olur. Konuşması gerekmektedir. Hemen uşağını çağırarak uzaklaşan adamı gösterir : “Bak” der, “sarı çizmeli, uzun boylu, koş arkasından, çağırdığımı söyle!” Uşak uzaklaşırken arkasından bağırır: “İsmi Mehmet Ağadır, öyle çağır!” Uşak, merdivenleri koşarak inerse de adam çoktan kalabalığa karışmıştır. Sağa bakar, sola bakar, bir sürü san çizmeli adam vardır. Gözüne kestirdiği birine yaklaşır: “Mehmet Ağa! Seni ağa istiyor, konakta bekliyor” diyerek adamı konağa getirir. Fakat çağrılan adamın ismi tesadüfen Mehmet Ağadır ama ağanın çağırdığı değil. Ama uşağına yanlış iş yaptığı için çıkıştığında adam: “Adam” der, “burası koca bir şehir, san çizmeli de çok, Mehmet Ağa da... Uşağın, hangi bir san çizm.li Mehmet Ağayı tamsın bu kalabalıkta!..”
Burun buruna gelmek
Beklenilmediği halde kaçınılmayacak bir yerde rastlamak.
Pages
«
‹
1
2
3
…
›
»