Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara

Aç gözlü
Maldan ve yiyecekten yana doymak bilmeyen.
Muallâkta olmak
Ne yapılacağı bilinememek.
Çark etmek
Dönmek.
Gözleri kararmak
Çok yorulmak.
Yolunu yapmak
Bir işin olması için imkân hazırlamak.
Iskartaya çıkmak
Çürüğe çıkarmak, bir kenara atmak.
Mim koymak
Damgalamak, kötüler listesine yazmak.
Ateş pahası
Çok pahalı. (*)
Bir şeyin çok pahalı olduğu anlatılmak istendiğinde “ateş pahası” deyimi söylenir. Kanuni Sultan Süleyman, yakınlarıyla birlikte bir köy civarında avlanırken, birdenbire yağan yağmurdan sırılsıklam olur. Isınıp korunmak için bir köy evine sığınır. Köylünün yaktığı ateş karşısında ısınırken, bu durumdan çok memnun olduğunu, ateşin o andaki önemini anlatmak için; “Şu ateş bin altın eder doğrusu!” der. Yağmurun devam etmesi yüzünden, köylünün tanımadığı, ama önemli kişiler olduğunu sezdiği konuklar, geceyi evde geçirmek zorunda kalırlar. Ertesi gün ayrılırken borçlarını soran Kanuni’ye köylü: “Bin bir altın!” der. Kanuni şaşırır. Sebebini sorduğunda köylü : “Ateşin bin altın ettiğini siz söylediniz. Bir gecelik yer ücreti de bir altındır, olur bin bir altın” der. “Ateş pahası” deyimi, ondan sonra çok pahalı şeyler için söylenegelmiştir.
Elifi elifine
Tam.
Başını ortaya koymak
ölümü göze almak.

Pages