Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara

Dağ başına kış gelir, insanın başına iş gelir.
İnsan her zaman can sıkıcı olaylarla karşılaşır, bu bir doğa olayı gibi doğaldır.
Koyun can derdinde, kasap yağ derdinde.
Bak: “Keçiye can kaygısı, kasaba yağ kaygısı.”
Kel ilâç bilse, kendi başına sürer (kelin ilâcı olsa başına sürer).
/ Kendisine faydası olmayan birinin, başkasına bir yaran olmaz.
“Kelin emi olsa başına sürer Kimseden kimseye bir medar olmaz.” (Bedri)
Alçak yerin tepeciği dağ görünür.
Bir toplulukta bilgili kimse yoksa, kimi insanlar kendilerini büyük bilgin olarak tanıtırlar.
Terziye “dinlen” demişler, ayağa kalkmış.
Herkes aynı işte aynı oranda yorulmaz. Kimini yoran bir iş, bir başkasını dinlendirir.
Ar dünyası değil, kâr dünyası.
İnsan, namusuna dokunmaması şartıyla her işi yapmalıdır.
Değirmenden gelenden poğaça umarlar.
İnsan yaptığı işe, geldiği yere, yeteneğine göre değerlendirilir; çevresine o yolda ve ölçüde yararlı olması beklenir.
Aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz.
“Büyük” olan, “çok” olan şeylerin “az”lardan meydana geldiğini unutmamak gerekir. Azı küçümseyenin çoğu elde etmesi kolay değildir. “Aza demişler nereye, çoğun / yanına demiş” sözü, varlıklı kimselerin, küçük kazançları küçümsemediğini anlatır.
“Herşeyirı çokluğu azından olur Aza kanaat et her an demişler.” (Mir’ati)
Muhabbet iki baştan olur.
Sevgi karşılıklı olur.
Sabır acıdır, (acı ise de) meyvesi tatildir.
Sabır zordur, herkes sabredemez; ama sabretmesini başaran kimse, iyi- sonuçlara ulaşır.

Pages