Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara

Dokuz ölç, bir biç.
Bir işi yapmadan önce çok düşünmenin gereği anlatılır.
Aç tavıık, kendini arpa (buğday) ambarında sanır (düşünde darı görür).
Ulaşmak istedikleri şeylere, çalışarak, mücadele ederek varmak yerine, hayal kurmakla yetinenler için söylenir.
Al giyen alınır.
Yapılan bir işle ilgisi olan kimse, o işi hakkında bir eleştiri yapıldığında, kendisinin eleştirildiğini düşünür. “İşkili büzük dingilder” atasözüyle eşanlamlıdır.
Biri bilmeyen bini hiç bilmez.
Bak: Azı bilmeyen çoğu hiç bilmez.
Ak koyunun kara kuzusu da olur.
İyi ana babadan iyi olmayan çocuklar da olur.
Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz.
Başkasına güvenerek yapılan işler olumlu sonuç vermez. Kendine güvenmek, başkalarına elaçmamak, kendi kendisinin efendisi olmak en doğru yoldur.
Terzi kendi söküğünü dikemez.
İnsan genellikle, başkalarına yaptığı hizmeti, aynı ölçüde kendine yapamaz.
Tilkinin dönüp (gezip) geleceği yer, kürkçü dükkânıdır.
Uzun süre çalışılan bir meslekten yada bırakılıp da alışkanlık gereği yeniden başlanan bir işten vazgeçilemeyeceğini anlatmak için söylenir.
Donsuzun gönlünden dokuz top bez geçer.
Bak: “Aç tavuk kendini arpa (buğday) ambarında sanır (düşünde darı görür).
Çobana verme kızı, ya koyun güttürür ya kuzu.
İnsanlar yetiştikleri çevrenin, aldıkları kültürün etkisi altındadırlar, davranışları ona göredir. İlişki kurmak istenilen insanları iyi tanımak ona göre davranmak gerektir.

Pages