Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara

Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme.
Aranmayan, fazla istenen bir kimse değildir. Bu bakımdan ancak çağrılı yere gitmeli, çağrılmadan gitmemelidir.
“Çağrılmadık yere ayağın atma Davetli varanın yeri dar olmaz.” (Bedri) / “Varma çağrılmadığın yere köpek gibi hemen Kovmasınlar seni meclisde sakil olma sakın.” (Havayi)
Gailesiz baş, yerin altında.
Bak: “Ağrısız baş mezarda olur.”
Suçu gelin etmişler, kimse güvey girmemiş.
Bak: “Kabahat samur kürk olsa, kimse sırtına (üstüne) almaz.”
Etme bulma dünyası.
Kötülük eden kötülük görür.
Babasından mal kalan, merteği içinden bitmiş sanır.
İnsan, kendi emeğiyle elde etmediği malın değerini bilemez.
Isıramadığın eli öp başına koy.
Birtakım olumsuz güçlerle mücadeleyi, eşit güce erişinceye kadar ertelemek gerektiğini anlatır.
Bir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk da.
Bak: “Bir ağaçta gül de biter diken de.”
Dost ile ye iç, alışveriş etme.
Para çok kez dostluğu bozar.
Hocanın vurduğu yerde gül biter.
Öğretmen öğrenciyi cezalandırıyorsa eğer, bu öğrencinin yararınadır.
“Sanki döv sem ne yaparsın? / Hocayız biz, döveriz. / Gül biter aşk ile vurduk mu... / İnandı mı, caiz.” (Mehmet Âkif Ersoy) / “Amelsiz âlimi alma bir pula Bendini tut gitme gittiği yola.” (Kadri)
Ağaç yaş iken eğilir.
Gelişmenin, yetişmenin belli zamanı vardır. Belli bir yaştan sonra yeni bir yaşantıyı (yaşama biçimi), yeni bir fikri kabul etmek, yeni bir duruma uymak kolay değildir.
“Çubuğu yaş iken eğmek gerektir Küçükken yetişir sıbyan demişler.” (Mir’ati)

Pages