Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara

Abdala “kar yağıyor” demişler, “titremeye hazırım” demiş.
Sıkıntıya alışık olan kimse, başka bir sıkıntıdan korkmaz. “Ölmüş eşek kurttan korkmaz” atasözüyle eşanlamlıdır.
Cami ne kadar büyük olsa, imam gene bildiğini okur.
Kimi insanların bildiklerinden şaşmadıklarını anlatır.
Kurda “neden boynun (ensen) kalın?” demişler, “işimi kendim görürüm de ondan” demiş.
Bir işi, kendi elinden geldiği, zaman ve imkânı olduğu halde başkalarına yaptırmak kınanacak bir davranıştır. İşini kendi yapanlar ise iş sevgisini kazanmış, övülmeye değer kimselerdir.
“Her işini gözün göre kendin gör İl eliyle tutmak olur yılanı.” (Salburcuoğlu)
Şaşkın misafir ev sahibini ağırlar.
Bak: “Ahmak misafir ev sahibini ağırlar.”
Rüşvet kapıdan girince insaf bacadan çıkar.
Rüşvet alan kimsenin her türlü soylu davranışı bıraka^ bileceği anlatılır.
Papaz her gün pilav yemez.
Bak: “Her gün papaz pilav yemez.
Bal bal demekle ağız tatlanmaz.
Bir şeyin sözünü etmek, o şeye sahip olmayı göstermez. İnsanları, sahibi olmadığı şeyin sahibiymiş gibi göstermenin imkânı yoktur.
“Her çiçekten birer çeşni tatmalı Bal bal desen ağız bal olur mu ya.” (Gufrani) / “Ben güzele güzel mı derim Güzel benim olmayınca.” (Karacaoğlan)
Çalışan kazanır.
Bir konuda başarıya ulaşmanın önemli yollarından biri çalışmaktır.
“Varlıkta darlık yok, yoklukda dirlik Gece gündüz çalış kazan demişler.” (Mir’ati) / “Sen ilkin kapısın kakarsan eğer İl de senin kapın kakar demişler.” (Levni)
Başını acemi berbere teslim eden, pamuğunu cebinden eksik etmez (etmesin).
Kişiler ve toplumlar yöneticileri yada çok önemli şeylerini emanet ettikleri kimseleri kendileri seçerler. Arzuladıkları durum olmazsa, kusur kendilerinin olur.
Hesabım bilmeyen kasap, ne satır bırakır ne masat.
Mesleğinin inceliklerini bilmeyen bir kimse, kendine en gerekli araç ve gereçleri elden çıkaracak duruma düşebilir.

Pages