Jump to Navigation
Yusuf Ziya Bahadınlı
Ana Sayfa
Biyografi
Fotogaleri
Belgesel-Video-Ses
Kitaplar
Hakkında Yazılanlar
Türkçe Deyimler Sözlüğü
Atasözleri Sözlüğü
Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara
Error message
Deprecated function
: Optional parameter $text declared before required parameter $format is implicitly treated as a required parameter in
include_once()
(line
1442
of
/var/www/yusufziyabahadinli.org/includes/bootstrap.inc
).
Ala keçiyi gören içi dolu yağ sanır.
Bak: Ak koyunu gören, içi dolu yağ sanır.
Yatan arslandan, gezen tilki yeğdir.
Sağlıklı olup çalışabilen bir kimsenin ünlü olduğu halde topluma faydası olmayan nice kişilerden daha çok faydalar sağladığı, anlamındadır. / “Yatan kurtla gezen kurt bir değildir” atasözüyle eşanlamlıdır.
Balık baştan kokar.
Toplum hayatında “başta” olanların önemli yeri vardır. Toplumu etkileyen kötü olaylarda genellikle baştakilerin payı büyüktür. “Önder”, “lider”, “baş” denilen kimseler, gerçekten sıfatlarına uygun davranmak zorundadırlar. İnsanların mutluluğu yada mutsuzluğu biraz da bu “baş”ların davranışlarındandır.
“Ata bindim, ovada Yağ erittim tavada Balık baştan kokarmış Geç öğrendim dünyada.” (Halk Türküsü)
Zırva tevil götürmez.
Saçma bir fikri, başka bir anlam vererek savunmak isteyenler için söylenir.
Her gün papaz pilav yemez.
'Hal ve şartların her zaman uygun gitmediğini, kimi kez önemli fırsatların ele geçebileceğini anlatır. '''
“Bir kere aldatır dostu dostunu Kete yemez her dem papaz demişler.” (Şikâri)
İki el bir baş için.
Başkalarının geçimlerine bir faydaları olmayanların durumlarını anlatır.
“Kimseye el açma hürmetin gider iki el bir başa kifayet eder.” (Mir’ati)
Dağdan gelen bağdakini kovar.
Bir kimse, bir toplum, kendi malını, kendi ülkesini korumazsa, başkaları ona sahip çıkarlar.
“Böyledir kaide dağdan gelenler Bağda olanları kovar demişler.” (Levni) / “Bağdaki sevmez iken dağdakini Dağdaki gelse kovar bağdakini.” (Şinasi)
Davulun sesi uzaktan hoş gelir.
'Düşünmeden, incelemeden varılan yargılar insanı çok kez yanıltır. Uzaktan görmek, uzaktan bakmak kişiye gerçeği göstermeyebilir. Bir doğru, ancak gözle görülerek, elle tutularak, yakından tanıyarak anlaşılır. Ay, bir süre önceye kadar şiire, müziğe, edebiyata konu olurken, bugün karanlık mağaralardan, sert kayalardan oluşmuş, havasız, susuz bir gezegen olduğu anlaşılmıştır. Eski Roma Diktatörü Sezar''ın, kendisine “güneşin oğlu” denmesine bir gün kızarak: “Güneşin oğlu olmadığımı, oturağımı döken uşağım çok iyi bilir” demesi, bu söze açıklık getirmektedir.'
“Şöhrete aldanma, davulun sesi Uzaktan yürekler yakar demişler.” (Mevci)
Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp.
Çalışma olanağı olup da çalışmayanları kınayan bir sözdür. Çünkü tembellik, topluma büyük zarar veren bir hastalıktır.
İnsan insanın şeytanıdır.
İnsanı yanıltanın yine insan olduğunu anlatır. “Kişi refikinden azar” atasözüyle eşanlamlıdır.
Pages
«
‹
…
2
3
4
…
›
»