Türkçe Deyimler Sözlüğü'nde ara

Odunumun parası
Gerçeği göz göre göre kabul etmemek. (*)
Bir gerçeği göz göre göre kabul etmeyen kimseler için “Odunumun parası” denir. Bir oduncu varmış. Sabahlan ormandan kestiği odunları eşeğine yükleyip pazara gider, aldığı üç beş kuruşla evine bir şeyler alıp dönermiş. Odunculuk onun mesleğiymiş. Başka da hiçbir geliri yokmuş. Bütün malı, bir eşeği, bir’baltası, bir de siciminden ibaretmiş. Evinde karısı ile bir sürü çocuğu bu bir eşek yükü odunun karşılığına bakarlarmış. Yine bir gün oduncu, eşeğine odunlan yükler, pazarın yolunu boylar. Pazara yaklaştığı bir yerde bir şehirliye rastlar. Yaya yürümeye alışkın olmayan ve hayli yorulan şehirli, oduncunun eşeğini pazara kadar kiralamayı aklına koyar. “Hemşehrim!” der, “bir eşek yükü odunu pazarda kaça satarsın?” Bir fiyat söyler oduncu. “Peki” der öteki, “ben sana beş lira fazla vereceğim. Çok yoruldum, odunlarım yık şuraya, eşeğinle şehre gideyim.” Oduncu : “Hayır, benim eşeğim kiralık değil, ben odunumu satar, parasını alırım.” “Farkı yok” der şehirli, “hem de odunun parasından fazla veriyorum.” Oduncu inatla: “Hayır” der, “sen odunuma değil, eşeğime para veriyorsun. Benim senden istediğim odunumun parası.”
Dal gibi kalmak
Çok zayıflamak
Gemini kısmak
Bir kimsenin üzerindeki baskıyı artırmak.
Yüreğinin yağı erimek
Çok üzülmek.
Kan istemek
ölüm cezası istemek.
Sen de mi Brutus!
Umulmadık olumsuz davranışta bulunan. (*)
Kendisinden umulmadık olumsuz bir davranışta bulunan kimseye “sen' de mi Brutus!” deyimi söylenir. Ünlü Roma diktatörü Jül Sezar imparatorken, cumhuriyetçiler onu öldürmek isteğiyle bir komite kurarlar. Komiteye Sezar’ın bakıp büyüttüğü manevi evlâdı Brutus da girer. Komite, çalışmalarını gizli yapmaktadır, öldürme günü, on beş mart kabul edilir. Söylentiye göre bir kâhin, Sezar’a, on beş marttan sakınmasını söyler. Kim olduğu bilinmeyen bir kişi de Sezar’ın eline, suikastı haber veren bir kâğıt vererek savuşur. Kâhinin sözlerine inanmayan, eline sıkıştırılan kâğıdı okumayan Sezar, o gün yine saraya giderek tahtına oturur. Sezar. her zamanki devlet işlerine bakmaya başladığı bir sırada, hançerleri elbiseleri altında gizli suikastçılar hemen etrafını alırlar. Kendilerini birer ricacı olarak tanıtırlar. İçlerinden biri, mahkûm olan kardeşinin affını dilemektedir. Sezar, bu delikanlıyı dinlerken ötekiler hançerleriyle Sezar’a saldırırlar. Kendini bunlara karşı savunacağı sırada Sezar. suikastçılar arasında elinde hançer, üzerine yürüyen manevi oğlu Brutus'u görür. “Sen de mi oğlum Brutus!..” diye bağırarak yüzünü elleriyle kapar ve kendini yirmi üç hançerin darbelerine terkederek orada can verir.
Borca batmak
Çok borçlanmak.
Yüz yüze bakmak
Her zaman birbirini görmek zorunda olmak.
Tabanvayla gitmek
Yaya gitmek.
Palavra atmak (savurmak, sıkmak)
Yalan söylemek, bir gerçeği abartarak söylemek.

Pages